Nazim'dan Orhan'a, Shakespeare'den Puskin'e, Goethe'den, Attila'ya, Cemal'den, Faruk'a...
Ama illa Orhan, illa Orhan.
Serbest siir sevdigimden midir, Orhan Veli hep en basta benim icin. Bunun icin verdigi edebiyat savasindan midir bilmem ayrica da...
Baba der ki; "Simdi evime girsem bile, biraz sonra cikabilirim. Madem ki bu esvaplarla ayakkaplar benim ve madem ki sokaklar kimsenin degil"
Şiirlere siginin bu gunlerde... Gunes'in sicagindan farki yoktur onlarin. Bir fincan kahveyi anlamli kilar; Cemal'in yazdiklarina gulerken, bakmissin Attilla ile agliyorsun.
" Pencere, en iyisi pencere; gecen kuslari gorursun hic olmazsa, dort duvari gorecegine"
Siirle buyuyebilseydi bu millet. Sadece siirle, o bile yeterdi bence.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Merhaba Halikarnas Balıkçısı
Merak ettiğim bir oyundu “Merhaba Halikarnas Balıkçısı” Sebebi kırmızı çizgilerimden biri olan M. Cevat Şakir anlatısı olması. Bu bir an...

-
Yazıp yönettiğim Gazi Sofrası adlı oyunun ilk gösterimi 10 Kasım’da İBB Şile Kültür Merkezinde gerçekleştirildi. Oyunun sanat yönetmenliği...
-
Kirin Kiki’nin ve Masatoshi Nagase’nin oyunculuklarına hayran kalacağınız bir Japon yapımı. Türkiye de sinir olduğum şeylerden biridir ba...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder