22 Aralık 2023 Cuma

Kötü Bir Gün

                                

Size gününüzün nasıl geçtiğini sorsam nasıl cevap verirdiniz? “İyi” “fena değildi” ya da “kötü” kötü kavramı bazen göreceli de olsa bu akşam izlediğimiz oyunda işler hiç de yolunda değildi. Herkesin hayatında kötü bir güne perde aralayan bir tip ya da hadise olabilir ve hadiseyi de çığ gibi büyüten o tipler değil midir? Bu gibi durumlarda önemli olan ve belki de büyük başarı diyebileceğimiz şey; akıl sağlığımızı koruyabilmek galiba.

Basit bir kurgu ve iyi bir oyunculukla bir insanın nasıl delirebileceğini izledik. Daha iyi delirebilirdi bu bir gerçek. Kara mizah değil de kapkara bir dram olsaydı ve gözlerimizden kırmızı yaşlar aksaydı mesela. Neyse, aslına dönersek eğer; Gürgen Öz’ün yazıp yönettiği ve Aşkın Şenol ile oynadığı 80 dakikalık oyunda; Gürgen yani Erdem, eşinden boşanmış ve dedesinden kalma apartmana yerleşmiş bir psikolog. Daha geldiğinin sabahı kapısı çalınıyor. Eline henüz aldığı kahveyi sehpaya bırakıp kapıyı açıyor. Ne bilsin karşısına kendini delirtecek kompleksli bir tipin çıkacağını.


Fonda ise ara sıra eskilerden bir klasik olan “Mamy blue”yi duyuyoruz. Oyuna güzel yerleştirilmiş detaylardan biriydi bu şarkı.

Bu tip oyunlarda günümüzdeki absürtlüklere de iyi göndermeler yapılır. Örneğin; oyunda yağlı güreş denen şeye yapılan gönderme ve o çerçevede deri pantolon giyen bir erkeğin “ne olduğu” sorunsalı açılıyor orta yere. “Böyle de değişik bir ülke” diyor insan eli çenesinde oyunu izlerken.

Öyle ya, çiçek yağıyla yağlanmış vıcık vıcık adamlar vıcık vıcık bir şeyler… Cık cık cık cık cık cık.

Gelelim Yakup’a… Erdem’in kapısını çalan, apartman görevlisi Yakup. Adam o kadar kompleksli ki hazreti Yakup desen bile onu da hakaret sayar çeker vurur adamı. Tabi oyunda yaratılan bu kompleks üzerinden derin psikolojik tahliller dinledik ve izledik. Neler oldu neler.

İki koltuk, iki insan. Bitmeyen diyaloglar. Yılan gözler, kenafir gözler hatta direkt g*t!

Uzatmadan oyunun yıldızlı cümlesini yazayım, keşke sadece oyunda duymuş ve izlerken “ne saçmalıyor bunlar” deseydik.

“Küçük insanların büyük dünyası”

Gidin izleyin.

 *Yaşasın tiyatro*




Merhaba Halikarnas Balıkçısı

  Merak ettiğim bir oyundu “Merhaba Halikarnas Balıkçısı” Sebebi kırmızı çizgilerimden biri olan M. Cevat Şakir anlatısı olması. Bu bir an...