Bu akşam payıma düşen ve dört gözle beklediğim oyun:
KAFKA/DÖNÜŞÜM idi…
Beni tanıyan dostlar Kafka’yı ne kadar sevdiğimi bilir.
Benim de en az onun kadar kafkaesk oluşumdan mı yoksa özel ve ortak bir
paydamız oluşundan mı bilinmez…
Sanatta hiçbir zaman salt
gerçekliği savunmadım savunanlara da hayretle bakıyorum ve işin tuhafı bir süre
sonra kendileriyle çeliştiklerini de hayretle izliyorum. ( bunu neden söyledim;
Kafka gibi yazarlar hikâyelerinde bir yerde gerçeklikten koparlar ve fakat
verdikleri mesajlar ağırdır) 1915’ten bu
yana “Dönüşüm” adlı eser hâlâ okunuyor ve üstüne de sahneleniyorsa oturup
düşünmek lâzım.
Konumuza gelirsek…
Oyun zor muydu? İzlediğim en zor oyunlardan biriydi. İzlemesi
de zordu oynaması da. Özellikle Gregor Samsa’yı canlandıran Mehmet Selin Sağdıç’ı
bir kez daha tebrik ediyorum. Eminim ki hayatının rolüydü! Bu her şeyden önce
psikolojik bir gerilim. Sadece böceğe dönüşmüş bir insanı değil tam manasıyla
ruhu konuşturmaktı mevzu, nitekim oyun bizi Kafka’nın deyimiyle “iğrenç”
gerçeklerle beraber ölümle yüzleştirdi. İşte Kafkaesk düşünce burada devreye
girer ve gerçeklikten kopma olarak nitelendirilen tavırda o “iğrençliği” dibine
kadar hissedersiniz.
Kimileri tarih boyunca Kafka’nın öykülerinde siyaset aradı
fakat Onun hiçbir eserinde siyasete yer yoktu zira kendisi de siyasetle bir
şeylerin duzeleceğine inanmıyorum diyen bir sanatçı ve maalesef bir memurdu ki
hemen hemen tüm eserlerinde memuriyet hayatından kinayeli de olsa birkaç paragraf,
sitem görürsünüz (güdük beyinli insanları kinaye yoluyla ve yine gerçeklikten
koparak eleştirir). Hayatındaki en büyük problemi ise babasıydı ki bu oyunda da
onu oldukça büyük ve karanlık bir şekilde görüyoruz… Kafka’nın eserlerinin yakılması vasiyetini
yerine getirmeyen dostu Max Brov'u da şükranla anıyorum…
Bu öyküyü bir mektubunda “iğrençlik” olarak niteleyen Kafka,
insanın insanla olan kavgasını tüm açıklığıyla dile getirmiştir.
Eserinde kendini kadim Mısır’ın Bok Böceğine dönüştüren
Kafka nın öyküleri büyük sırlara doludur anlayana…
Kısacası bu oyun bir aynadır insanlığa.
Emek veren herkese, Alt Kat Sanat ekibine sonsuz
teşekkürler.
BtLÂşK
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder