
Edebiyatseverler Kafka'yı bilirler hatta kimi bilmekten öte tanır ve eserlerini de ona göre yorumlar.
Bir de Doğu'nun Kafka'sı olarak ün yapmış ki, bana göre bu "ün"ü sonuna kadar hak eden bir yazar; Sadık Hidayet. Resim sanatıyla da ilgilenmiş olan Hidayet şöyle diyordu kendinden bahsederken:
"Hayat hikayemde önemli bir şey yok. Başımdan ilginç olaylar geçmedi, Ne yüksek bir mevki sahibiyim ne de sağlam bir diplomam var. Nerede çalışırsam çalışayım; silik, unutulmuş bir memurdum."
Buna benzer acı itiraflar Kafka'da da mevcuttur. özellikle Babaya Mektup adlı kitabını okumak gerçekten yürek ister. Orada gördüğünüz acziyeti sanırım hiç bir yerde göremeyiz. Çünkü o mektuplar her satırına kadar gerçek ve her satırı buram buram Kafka kokuyor. Onun ruhundan karamsar notlar ve anında geri dönüşler mevcut. Açıkçası ben o kitabı bitirememiştim. Bitirmeden bıraktığım bir kitap oldu Babaya Mektup.
İki yazarın arasındaki en büyük fark; birinin hastalık nedeniyle ölmesi diğerinin ise intihar ederek ölmüş olması.
"Fazla okumak lâzım değil, insanı delirtir ve hayatın gerisinde bırakır." demişti Sadık Hidayet. İlk intihar girişimini 25'inde gerçekleştirmiş fakat başarılı olmamıştır genç yazar. Diğer insanlara karşı yabancı olduğunu söylerken acaba bu dünyaya ait olmadığını mı itiraf ediyordu? Devamlı ölüm düşüncesiyle yaşayan yazar intihara dair bir çok şey söylemiştir.
Enteresan bir şekilde ölmeden önce eserlerinin bir çoğunu yakmıştır tıpkı Kafka gibi. Ölüm Sadık için gelecekti. İstediği gibi nefes alabilmek için ölümü tercih etmişti.
Sadık Kafka'dan daha sert bir bakış açısına sahip bana göre. Kafka'nın daha nahif daha kırılgan olduğunu düşünüyorum. Her şeyi içine atan belki zaman zaman ağlayan bir adam.
Sadık mı Kafka mı gibi bir soru vardı en başta. Böyle kıyaslamalar asla yapmam. Belki aramızda kıyas yapan farklı tahlillerde bulup ilginç sonuçlar çıkaran birileri vardır diye öyle bir başlık yazdım.
Kafka benim için için son noktayken Sadık'la tanıştım. Kör Baykuş'u benim benden aldı. Ama her ne olursa olsun Kafka Kafka, Sadık da Sadık. Ve ben her ikisine de sadığım... Ya siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Hepinize mutlu bir Perşembe diliyorum... :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder