Evet, bu akşam itiraf akşamı olsun?
Kim neleri erteliyorsa yazsın… Sesi mi duyan var mı?
Orada mısınız?
Peki…
Dün gece Sonbahar’ı hissettim; “ben geldim uyan” diyordu
sanki büzüldüğüm yatağımın başında! Ve devam etti Sonbahar konuşmaya; “Bu
battaniyeyle donacaksın. Git yorganını bul Güneş’i görünce nereye tıktıysan!”
Elbette dediğini yapmadım. Yataktan çıkmak herkes gibi bana
da zor geliyor çünkü.
Özlediğim ama gecenin o saatinde sevimsiz gelen Sonbahar
serinliğine sarılarak uyumaya çalıştım. Hafta sonum boştu ve uyumaya çalışırken
yapabileceklerimi gözden geçirmeye başladım.
Evet planım Sonbahar’ı karşılamak olacaktı. Ama özel ve çok
güzel bir yerde olmalıydı bu.
Mesela yerlere dökülmüş sarı, kuru yaprakların süslediği
yollar olmalıydı, Begonvillerin son çiçeklerini gösterdiği bahçe duvarları
olmalıydı, deniz olmalıydı, denizin son günlerinin keyfini çıkaran insanlar
olmalıydı.
Adalar!
Adalar ama hangisi? Kınalı olan. Evet Kınalıada bana her
zaman daha sevimli gelmiştir. Bir turla bütün adayı gezebilirsiniz. Sevimli
minik plajı ve şeker gibi sokaklarıyla Kınalıada çok cazip gelmişti Sonbahar’ı
karşılamak için.
İşte bu planla uyuyup, uyandım. Aslında o kadar uykum vardı
ki… İçimden; bugünü ve bu planı kaçırmamalısın dedim. Kalktım ve sadece bir kahve içip
evden çıktım. Vapur saatinden emin değildim çünkü. Ve, evet 1.5 saat önce
gitmiştim. Bu arada Kadıköy sahilinde çaylı poğaçalı kahvaltının ardından iki
akbil karşılığında bindim vapura…
Bayağı da yolcusu varmış. Her çeşit insan. Onlar da
ertelememişlerdi planlarını. Adaya gitmek çoğu insanın aklına gelmez bile…
Ertelenen yerlerin başında geliyor bence.
Mesela sorsam size en son ne zaman gittiniz diye? Belki 10
kişiden biri net bir cevap verebilir. Hayatımdaki bu günüme güzel bir not
düşmüş oldum.
Ve artık her mevsimi özel bir yerde karşılama kararı aldım.
Sonbahar’ı adada karşıladım… Ya Kış? Bakalım Kış’ı nerede karşılayacağım?
Eğer ertelemiş olsaydım adayı göremeyecektim… Sahilde
rastladığım kediyle yemeğimi paylaşamayacaktım, harika fotoğraflar
çekemeyecektim, adanın yokuşunu tırmanırken rastlaştığımız ve birbirimizi
tanımamamıza rağmen selamlaştığımız bayanla göz göze gelemeyecektim.
İstanbul’u izleyemeyecektim uzaklardan… Bir daha ki ada
maceramız Burgazada olsun… Belli mi olur, karşılaşırız adanın bir köşesinde.
Çok mutlu olun ve güzellikleri ertelemeyin ;)
Sahi itiraf etmek demiştim; tamam itiraf ediyorum: adada
bisiklet binmedim! J
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder